22 Ocak 2009 Perşembe

Gozde Kansu - Nimet - Dudaktan Kalbe

http://img87.imageshack.us/img87/7669/dalya6pg4.jpg
'Dudaktan Kalbe' dizisindeki Nimet rolüyle beğeni toplayan Gözde Kansu, Nimet'in kendine güveniyle kadınların beğenisini kazandığını söyledi ve ekledi: Kadınların yapamadıklarını Nimet yaptı..

Reşat Nuri Güntekin'in ölümsüz eserinden ekranlara uyarlanan 'Dudaktan Kalbe'nin genç yıldızı Gözde Kansu, dizideki başarılı performansıyla adından söz ettiriyor. 28 yaşında olan İzmirli genç oyuncu, dizide güzelliğiyle erkeklerin başını döndüren ve kurnazlığı nedeniyle kendisini birçok olayın merkezinde bulan Nimet karakterini canlandırıyor. Daha önce 'Haylaz Babam', 'Yeter Anne', 'Kurşun Yarası', 'Canım Annem' ve 'Cemile' gibi dizilerde oynayan ancak 'Dudaktan Kalbe'deki rolüyle izleyicilerin gönlünde taht kuran Kansu, İzmir'de tiyatro öğrenimini tamamladıktan sonra oyunculuğa başlamış. 'Dudaktan Kalbe'deki rolünü çok severek oynadığını söyleyen güzel oyuncu, "Nimet Akdeniz kadını, ben de Egeli'yim, bu yüzden benzer taraflarımız var" şeklinde konuşuyor.

* Oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyunculuğa nasıl başladığımı anlatmak için çok geri gitmek gerekiyor çünkü her şey baleyle başladı. Doğduğumda çok esnek olduğum için ailem korkup beni doktora götürmüş (gülüyor). Doktor da "Bu kızı hemen baleye yazdırın" demiş. Yaşıtlarım anaokuluna giderken; ben kendimi bale resitallerinde buldum. Ben okul hayatımda sürekli okulu kırıp, okulun tiyatro ve müzik kolu faaliyetlerinde yer alan, sahneden inmeyen öğrencilerinden oldum. Tiyatrocular ne yapıyor, sınavlara nasıl giriliyor derken kendimi İstanbul'da buldum. İstanbul Şehir Tiyatroları'nın oyunlarını seyretmeye İstanbul'a geldim. Ekiple tanıştım ve sonra onların Antalya turnelerine davet edildim. Antalya'dan dönünce de İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nün sınavlarına girdim ve kazandım.

GÜZELLİK BİR AVANTAJ DEĞİL

* 'Dudaktan Kalbe' dizisi için size teklif nasıl geldi?
Çalıştığım ajansın menajerine bu dizi için teklif götürüldü. Ajansa gittiğim gün dizinin yönetmeni Andaç Haznedaroğlu'yla tanıştım ve tanıştıktan sonra birbirimizden hiç kopmadık.

* Teklifi kabul etmenize ne etken oldu?
Gelen teklifleri hep seçerek kabul etmeye özen gösterdim. 'Dudaktan Kalbe'de oynamayı kabul etmemdeki en önemli etken, öncelikle Ay Yapım, sonra da yönetmenimiz Andaç Haznedaroğlu. Çünkü yönetmenimiz de Eskişehir'de oyunculuk okumuş biri. Sonra senaristlerin başarısı ve ekip de beni çok etkiledi. Yani kısaca bu işi kabul etmemek için tek bir sebep yoktu benim için.

* Kadın yönetmenle çalışmak kadın oyuncular için avantaj mı?
İyi bir kadın yönetmenle çalışmak gerçekten avantaj. Kadının duygusundan kadın daha çoğu zaman daha iyi anlıyor ama öyle de erkek yönetmenler vardır ki bu işin kitabını yazmıştır.

* Güzel bir kadın olmanızın oyunculuk için avantaj olduğunu düşünüyor musunuz, özellikle de Nimet rolü için?
Hayır, güzelliğin avantaj olduğunu düşünmüyorum ama Nimet'in estetik kaygısı var hayatta, en azından bakımlı olmak ve kendine dikkat etmek zorunda.

* Reşat Nuri Güntekin'in romanları günümüzde dizi senaryosu olarak çok tutuluyor. 'Yaprak Dökümü' gibi 'Dudaktan Kalbe' de onun eseri. Siz bu romanların günümüzle bu kadar uyumlu olmasını neye bağlıyorsunuz?
Sadece bu romanlar değil Shakespeare'in de eserlerine baktığımız zaman hâlâ beğenildiğini ve tutulduğunu görüyoruz, o eserler 2008'de de tutacak 2028'de de çünkü gerçekler, düzen ve sistem hiç değişmiyor. Zaten insan ilişkileri ve belli çatışmalar üzerine kurulu gerçek hayat. Reşat Nuri'nin eserleri günümüze çok güzel uyarlanabiliyor.

* 1980 doğumlusunuz, aslında yaşınız Nimet için bir hayli genç. Rolü kabul ederken bu konuda bir tedirginlik yaşadınız mı? Çünkü Nimet orta yaşlarını yaşayan bir kadın...
Evet, Nimet yaşça benden daha büyük bir karakter. Tedirginliğim olmadı, çok büyük keyif veriyor onu oynamak. Beni görenler, "Sen küçücük kızmışsın" diyerek şaşırıyorlar. Onun tavrı, makyajı, giyimi, elinin kolunun hareketi, ritmi ve attığı adımlar birleşince ortaya yaşı benden daha büyük kadın çıkıyor. Aslında Nimet'in yaşadığı olayların ağırlığını ortaya koyunca yaş ister istemez büyüyor zaten.

* Role doğaçlama olarak kendinizden bir şeyler kattınız mı?
Senaristler Nimet karakterini uyarlarken kafalarında belli çizgilere oturtmuşlardı zaten. Ben de Nimetle ilgili tertemiz bir kağıt aldım önüme ve bütünü düşündükten sonra Nimet'in aklıma getirdiği her duyguyu ve düşünceyi not aldım. O sırada onun burcu çıktı, okuduğu gazete ve parfümü çıktı; İstanbul'da nereyi sevdiği, hangi yemeği beğendiği ve en çok kullandığı kelimeler ortaya çıktı. Zaten gözümde ve aklımdaydı bu karakter; bu notlardan yardım alarak ortaya böyle bir Nimet karakteri çıktı.

* Nimet'e benziyor musunuz?
Nimet Akdeniz kadını. Ben de Ege'liyim. Onun sıcak kanını anlıyorum. O sevgiye çok aç, ailesinden baskı görmüş, mutsuz bir evlilik yaşamış, doymamış olduğundan daha farklı yerde olmayı isteyen bir kadın ve böyle o kadar çok kadın var ki etrafta... O yüzden onu alıp vücuduma yerleştirmek çok da zor olmadı. Oyuncu olarak yumuşak bir hamur olduğumu düşünüyorum.

NİMET GİBİ TUTKULU BİRİYİM

* Nimet dizide bir dönem Cemil'e çok aşık oldu ve onunla olabilmek için kocası Veysel'in intiharına bile sebep oldu. Siz de aşk söz konusu olduğunda bu kadar tutkulu musunuz?
Ben de tutkuluyumdur, aşkımın peşinden giderim. Duyguların kendisini çok seviyorum; aşık olma duygusunu çok seviyorum. Her şeye çok tutkuyla bağlanabiliyorum. İnandığım her şeyin peşinden tam gaz giderim.

* Nimet her zaman şık ve bakımlı bir kadın. Siz gerçek hayatınızda nasılsınız?
Nimet kadar bakımlı değilim. Çoğu zaman başıma kasketimi geçirir, spor ayakkabılarımı giyer çıkarım. Bazen Nimet gibi olmak beni yoruyor ama böyle olması gerekiyor. Benim için ayin gibi oluyor hazırlanmak.

* Sokaktan aldığınız tepkiler nasıl?
Çok güzel, Nimet'i çok seviyorlar. Çok sahiplendiler bu karakteri, özellikle kadınlar çok sevdi. Kadınlar Nimet'te özgürlüğü, cesareti ve kendine güveni sevdiler. Onların içindekileri, yapamadıklarını yapıyor Nimet; bana da hep bunu söylüyorlar.

* Şöhretle aranız nasıl, hayatınızda değişiklikler oldu mu?
Hayatımda hiçbir şey değişmedi. Ne rahatsız edecek ne de rahatlatacak herhangi bir duygu vermedi. Sadece yolda yürürken insanların samimi gülücüklerine ben de karşılık veriyorum. Bir defa taksiye bindiğimde bir amca "Senden hayatta para almam" demişti ama ekmeğinden vazgeçmesi çok önemliydi...

1 yorum: